| 
      
        | 
  
    | KARPUZ FESTİVALİ        
    Akkoyunlu Devleti'nin çöküşü üzerine Diyarbakır ve çevresi 1507'den itibaren Şah
    İsmail'in idaresine geçmişti. Halk bu idareden memnun değildi.         Yavuz
    Sultan Selim ile Şah İsmail arasında yapılan Çaldıran Savaşı'na Diyarbakır Valisi
    Ustaclu Muhammed Han da katılmıştı. Bu savaşta Şah kuvvetleri büyük bir hezimete
    uğramış, Ustaclu Muhammed Han da ölmüştü. Bunu fırsat bilen Diyarbakır halkı
    ayaklandı. Şah'a bağlı olanlar dışarı atıldı. Diyarbakır ve çevresinin Osmanlı
    Birliğine katılması ve bununda gerçekleştirilmesi için de büyük ilim ve devlet
    adamı Bitlisli İdris'in aracılığına başvurulması kararlaştırıldı. |  
  
    | 
 |   Bu ayaklanmayı haber alan Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim'in orduları 
    ile Çaldıran bölgesinden ayrılmasından sonra Diyarbakır şehrinin yeniden 
    fethi için maktul Muhammed Han'ın kardeşi Karahan komutasında büyük bir ordu gönderdi. İran ordusu
    Diyarbakır'ı kuşattı. Kuşatma ve savaş bir yıldan fazla sürdü. Şehir halkı
    büyük bir cesaret ve kahramanlıkla kendini savunuyordu. Nihayet Bıyıklı Mehmet Paşa
    idaresindeki Osmanlı ordusu şehir halkının yardımına gönderildi. Bunu haber alan
    Karahan kuşatmayı bırakarak Sincar dağlarına çekilmek zorunda kaldı.         10 Eylül 1515'te 
    Pazartesi günü Osmanlı ordusu şehre girdi. Kale burçları Osmanlı bayrakları 
    ile süslenmiş , kale kapıları açılarak halk büyük bir sevinç ve törenle 
    orduyu karşılamıştı. Böylece Diyarbakır ve çevresi Osmanlı Birliğine kendi 
    arzu ve isteğiyle katılmış oldu. Bu katılış her yılın Eylül ayında 
    düzenlenen ve günlerce süren büyük şenlik ve törenlerle kutlanıyordu. |  
    |   Bu kutlama şenlikleri XIX. yüzyıl sonlarına değin süre gelmiştir. Bu kutlamalar şehre
    eskiden yarım saat mesafede bulunan şimdi ise şehir merkezi sayılan Ali Pınarı'nda
    olurdu. Her yıl bir panayır kurulur, 15 gün kadar şehrin bütün dükkanları kapanır
    panayır yeri bir mahşer halini alırdı. Bu panayırda çeşitli şenlikler
    düzenlenirdi. Panayır tertip olunan yerlerde etraftan gelen 15-20 kadar saz
    şairlerinin baş tarafına Hacı Civa geçer. Büyük lüleli çubuğunu doldurup
    içerdi. Ekseriya irticalen inşad eylediği şiirlerini okur, bu arada Aşık Ömerleri
    ve Gevherileri de hatırdan çıkarmazdı. |  
    | 
 |  
    |          I. Dünya Savaşı'nın bütün 
    yurdu saran perişanlığı arasında bu güzel gelenekte unutuldu. Diyarbakır'ı 
    tekrar tanıtmak için, şehrin ticaret ve ekonomik hayatına bir canlılık 
    kazandırmak ve bilhassa iç turizm yönünden büyük faydalar muhakkak olan bu 
    tarihi geleneği yeniden yaşatmak amacıyla her yılın 23 Eylül'ünde başlayıp 
    bir hafta sürecek olan Karpuz Festivali düzenlemeye karar verilmiştir. 
    Karpuz Festivali ilk olarak 1966 yılı 23 Eylül'ünde yapılmıştır.  |  |  |  sagmenupsd
 |